Yorum Yap
Hani Cenab-ı Yunus kendisine soruyor ya o meşhur ve çok sarsıcı nutk-u şerifinde: “Yunus sen bu dünyaya niye geldin?”
Asıl soru bu. Sorulması gerekeni sormaz, cevabı bulamazsan yine onun buyurduğu gibi: “Göçtü kervan kaldık dağlar başında” dersin. Sormak zorundasın: “Ahmet sen bu dünyaya niye geldin?”
Allah Allah! Sorunun yakıcılığına bakar mısın?
Herkes kendi adını koysun Cenab-ı Yunus yerine ve sorsun, bakalım ne kadar yanacak yüreğin?
Ahmet Tezcan soruyor Ahmet Özhan cevaplıyor. Sohbet muhabbete dönüşüyor. Ve bütün yol
Tükendi
Gelince Haber VerHani Cenab-ı Yunus kendisine soruyor ya o meşhur ve çok sarsıcı nutk-u şerifinde: “Yunus sen bu dünyaya niye geldin?”
Asıl soru bu. Sorulması gerekeni sormaz, cevabı bulamazsan yine onun buyurduğu gibi: “Göçtü kervan kaldık dağlar başında” dersin. Sormak zorundasın: “Ahmet sen bu dünyaya niye geldin?”
Allah Allah! Sorunun yakıcılığına bakar mısın?
Herkes kendi adını koysun Cenab-ı Yunus yerine ve sorsun, bakalım ne kadar yanacak yüreğin?
Ahmet Tezcan soruyor Ahmet Özhan cevaplıyor. Sohbet muhabbete dönüşüyor. Ve bütün yollar Aşk’a çıkıyor. Kerpiç kerpiç üstüne binalar kuruluyor, ceketi tersten giydiren suallere “illa edep illa edep” eşlik ediyor.
Sen Bu Dünyaya Niye Geldin?, Ahmet Özhan’ın anlatımıyla bir hakikat sohbeti…
