Şerul’da Beklemek

Aras Nehri, Türkiye-Ermenistan sınırı, sınırın iki yakasında vahşi bir doğanın ortasında kalmış, yaşam biçimleri, yazgıları ortak insanlar... Yalın, yer yer şiirsel bir dille, duyarlı bir bakışla, sürükleyen bir tempoyla yazılmış bu öykülerde Hasan Özkılıç, Doğu’nun ıssız, karlı ovalarında, acılı insanların arasında, farklı coğrafyalarda dolaştırıyor okurunu. Trajik öğelerle yüklü, içtenlikle yazılmış öykülerindeki duyarlılığı okura da taşıyor. Hasan Özkılıç’ın şaşırtıcı üslubu ve etkileyici anlatımıyla tanıştığımız Şerul’da Beklemek, on üç öyküden oluşuyor.

*Bir kaynağa, bir çağrışıma dayanarak yazdıklarınız çoğu zaman onun sınırları içine hapsolur, adeta bir duygu birikimini sergilemekle yetinirsiniz. Oysa, Özkılıç, bu çağrışımı, imgelerle, yaşantısından notlarla, bir ülkenin insan tarihiyle yoğurarak özgün bir metin ortaya koyuyor.*

- Doğan Hızlan, Hürriyet

*Hasan Özkılıç, insanın içini acıtan trajik yaşamları sergilerken okurunu karamsarlığa düşürmüyor. Bütün olumsuzluklara karşın yaşamdan kopmuş, dirençlerini yitirmiş insanlar değil onun öykü kişileri. Umudu içlerinde hep canlı tutuyorlar; kötülüklerden, haksızlıklardan kurtulmaya, iyiyi, güzeli bulmaya çalışıyorlar.*

- Cemil Kavukçu