Sana aptalca şeyler yaptıran, dönüp baktığında yanaklarını kızartan ve uykularını kaçıran şeyin ne olduğunu düşündün mü hiç?
Kabul etmesen de, aşktı.
İsmini ne koyarsan koy: Takıntı, obsesyon, matrikste bir hata… Bağlandın. Şafak söktüğünde yalnızdın. 7’yle 4’ü topladın, 11 etti. Sence Maleficent kanatlarını çok saf olduğu için mi kaybetmişti?
Çocukluğundan beri kör sağır peşinden koşturduğu aşkı başta olmak üzere her şeyi hiç yaşanmamış sayan Nil, gözlerini kendisi gibi tedavi süreci içinde ol
Tükendi
Gelince Haber VerSana aptalca şeyler yaptıran, dönüp baktığında yanaklarını kızartan ve uykularını kaçıran şeyin ne olduğunu düşündün mü hiç?
Kabul etmesen de, aşktı.
İsmini ne koyarsan koy: Takıntı, obsesyon, matrikste bir hata… Bağlandın. Şafak söktüğünde yalnızdın. 7’yle 4’ü topladın, 11 etti. Sence Maleficent kanatlarını çok saf olduğu için mi kaybetmişti?
Çocukluğundan beri kör sağır peşinden koşturduğu aşkı başta olmak üzere her şeyi hiç yaşanmamış sayan Nil, gözlerini kendisi gibi tedavi süreci içinde olan hastalarla birlikte Enstitü’de açtığında, hayatının son yılları kayıptı.
Elinde neşteri, ruhunda kesik hisleri. Çok istedi, kanayan dizlerini sürüyerek çizdiği sınırların silgisi olabilmeyi.
İnsanlar bir yaranın en acı verdiği anın açılırken olduğunu söylerler. Değil, iyileşirkendir.
Son yılların bir fenomeni hâline gelen Siyah Kuğu, 10. yılını üçüncü kitabı Göğü Kafes’le kutluyor.