Menü
Hesabım
Sepetim

Tevarih-i Şehr-i Kostantiniyye Menakıb-ı Zuhür-ı Al-i Osman

Üretici Liste Fiyat
325,00
221,00
Yorum Yap
Listeye Ekle
1 Adet Stokta
Öne Çıkan Bilgiler

Orijinali ve transkripsiyon metnini vererek neşre hazırladığımız Tevârih-i Şehr-i Kostantiniye Menâkib-ı Zuhûr-ı Âl-i Osmân adını taşıyan eser, literatürde Tevârîh-i Âl-i Osman adıyla anılan eserler kategorisindedir. Osmanlı Hanedânı Tarihi, Osmanoğulları Tarihi veya daha umumi olarak kısaca Osmanlı Tarihleri adıyla anılırlar. Eserlerin asıl adları ise neşre esas olan eserimizdekine benzer şekilde Nesl-i Tevârîh-i Âl-i Osman, Zikr-i Mülûk-i Âl-i Osman, Dasıtân-ı Tevârîh-i Âl-i Osman, Tevârîh-i Selâtin-i Âl-i Osman gibi adlar taşırlar. Yazarı bilinmeyenle

Tevarih-i Şehr-i Kostantiniyye Menakıb-ı Zuhür-ı Al-i Osman Hakkında Bilgiler
Türü : Araştırma-İnceleme
Kapak : Ciltsiz
Sayfa Sayısı : 369
ISBN : 9786258143294
Basım Yılı : 2023
Kağıt Tipi : 2. Hamur

Tükendi

Gelince Haber Ver

Orijinali ve transkripsiyon metnini vererek neşre hazırladığımız Tevârih-i Şehr-i Kostantiniye Menâkib-ı Zuhûr-ı Âl-i Osmân adını taşıyan eser, literatürde Tevârîh-i Âl-i Osman adıyla anılan eserler kategorisindedir. Osmanlı Hanedânı Tarihi, Osmanoğulları Tarihi veya daha umumi olarak kısaca Osmanlı Tarihleri adıyla anılırlar. Eserlerin asıl adları ise neşre esas olan eserimizdekine benzer şekilde Nesl-i Tevârîh-i Âl-i Osman, Zikr-i Mülûk-i Âl-i Osman, Dasıtân-ı Tevârîh-i Âl-i Osman, Tevârîh-i Selâtin-i Âl-i Osman gibi adlar taşırlar. Yazarı bilinmeyenler anonim olarak adlandırırken, yazarı bilinenler ise müellif ve müverrihlerin adlarıyla anılırlar. Buna bağlı olarak, yapılan ve yazılan birçok araştırmada, bu eserlerin atıf ve dipnotlarında müellif veya müverrihlerin adlarına nispet edilmiştir. Bizim metnimizdeki gibi yoğun olarak II. Bayezid döneminde yazılan Tevârîh-i Âl-i Osmân nüshalarında İstanbul’un kuruluş ve Ayasofya’nın inşası konusu süslenerek anlatılması geniş yer alır. Kıyamet senaryoları içinde yer alan İstanbul’un burayı hedefleyenler için sadece mukaddes bir vazife, peygamberin müjdesine mazhar olmak isteyen hükümdarların ilahi bir misyonu yahut kızıl elması şeklinde birçoğu sonradan ortaya çıkmış kutsi unsurlarla idealize edilmiş bir yer olarak değil, aynı zamanda lanetli, yıkılıp yeniden inşa edilmemesi gereken “menhus” bir yer olarak algılandığı bunun ciddi bir literatür birikimiyle desteklendiğini gözden kaçırmamak gerekir. (Kenan Ziya Taş – Mustafa Öğe)

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.