Yorum Yap
Türkiye’de 1980’li yıllardan itibaren turizm sektörünün hızla gelişmesi nedeniyle yetişmiş insan kaynağı ihtiyacına yönelik artan baskı ortaöğretim, ön lisans ve lisans düzeyinde çeşitli turizm eğitim kurumlarının kurulmasının önünü açmıştır. 2000’li yıllardan itibaren sayıları giderek artan ve son 10 yıl içerisinde gerek kontenjan gerekse de bölüm sayıları hızlı artış gösteren turizm eğitim kurumlarının bu niceliksel artışının turizm eğitim kurumlarının faaliyetlerine niteliksel anlamda yansıdığı söylenemez. Bu anlamda Dünya’nın farklı yerlerinde olduğu gibi Türkiye’de de eğ
Tükendi
Gelince Haber VerTürkiye’de 1980’li yıllardan itibaren turizm sektörünün hızla gelişmesi nedeniyle yetişmiş insan kaynağı ihtiyacına yönelik artan baskı ortaöğretim, ön lisans ve lisans düzeyinde çeşitli turizm eğitim kurumlarının kurulmasının önünü açmıştır. 2000’li yıllardan itibaren sayıları giderek artan ve son 10 yıl içerisinde gerek kontenjan gerekse de bölüm sayıları hızlı artış gösteren turizm eğitim kurumlarının bu niceliksel artışının turizm eğitim kurumlarının faaliyetlerine niteliksel anlamda yansıdığı söylenemez. Bu anlamda Dünya’nın farklı yerlerinde olduğu gibi Türkiye’de de eğitim ve öğretim dışında bilimsel araştırma yapma ve kamu-sanayi ve sosyal hizmet sağlama odaklı sorumluluklara da sahip turizm yükseköğretim kurumlarının bu sorumluluklarını insan kaynakları (akademisyen eksikliği), finansal kaynaklar (uygulama sarf malzeme giderlerinin karşılanmaması) ve/veya alt ve üst yapı ile ilgili (uygulama alanı ve laboratuvar imkanlarının yetersizliği) yetersizlikler içerisinde tek başına gerçekleştirebilmeleri mümkün değildir. Bu durum farklı yetkinliklere ve güce sahip paydaşlarla iş birliği yapılmasını kaçınılmaz hale getirmektedir.
