Yorum Yap
“Bu kışı atlatabilirsem, ölüm gibi kuvvetli olacağım ya da kuvvetli olmadan sadece ölüm olacağım.” Frida Kahlo ve Artemisia Gentileschi’nin hayatlarını konu alan romanlarıyla tanıdığımız yazar Rauda Jamis, Umut Nasıl Zorlu Nasıl Depdeli’de bu kez 1892 yılında Moskova’da dünyaya gelen Rus şair ve yazar Marina Tsvetayeva’nın hikâyesini anlatıyor. Jamis, devrimi takip eden kaotik ortamda hayatı kâbusa dönen ve gittiği her yerde kendini bir ölüm kalım mücadelesinin içinde bulan Tsvetayeva’nın en yıkıcı olaylarla bile gücünü kaybetmeyen edebi yeteneğine, çalkantılı yaşamına ışık tutuyor.
Tükendi
Gelince Haber Ver“Bu kışı atlatabilirsem, ölüm gibi kuvvetli olacağım ya da kuvvetli olmadan sadece ölüm olacağım.” Frida Kahlo ve Artemisia Gentileschi’nin hayatlarını konu alan romanlarıyla tanıdığımız yazar Rauda Jamis, Umut Nasıl Zorlu Nasıl Depdeli’de bu kez 1892 yılında Moskova’da dünyaya gelen Rus şair ve yazar Marina Tsvetayeva’nın hikâyesini anlatıyor. Jamis, devrimi takip eden kaotik ortamda hayatı kâbusa dönen ve gittiği her yerde kendini bir ölüm kalım mücadelesinin içinde bulan Tsvetayeva’nın en yıkıcı olaylarla bile gücünü kaybetmeyen edebi yeteneğine, çalkantılı yaşamına ışık tutuyor. Osip Mandelştam’dan Boris Pasternak’a, Vichniac’tan Rilke’ye, dönemin önde gelen edebiyatçılarını kendine hayran bırakan bu büyük şairin, sürgünlerle, açlıkla, ölümlerle sınanan yaşamını 1941’de kendi rızasıyla sonlandırana dek nasıl cesurca ve sarsılmaz bir dürüstlükle yaşadığını gözler önüne seriyor. Ancak budalalar yemeğin bedenle ilgili olduğunu düşünebilir. Hayır, açlık ruhla ilgili ve olanca ağırlığıyla bedenin üstüne çöküyor. Bunaldım, endişeliyim ve yazamıyorum.
