XX. Yüzyılda Amerika Birleşik Devletlerinde Selefîlik

Hakim Cemal’in şu ifadelerine daha önce rastlamış mıydınız: “Sonra Malcolm kardeşim evrak çantasına gitti, onu açtı ve bir avuç kâğıt çıkarıp bana salladı. ‘Bunlar ne biliyor musun? Bunları bana kimin verdiğini biliyor musun?’ Malcolm, bu soruları cevaplayamayacağımı biliyordu ama bu kâğıtların önemli olduğunu biliyordum. ‘Ben Arabistan’dayken’ devam etti, ‘Prens Faysal ile tanıştım. Bu adam bana özel jet uçağını gönderdi. Bu ülkedeki siyah insanlar, Afrika’daki siyah insanlar ve onlara en iyi nasıl hizmet edilebileceği hakkında çok uzun konuştuk. İslam’ı ve Amerika’da nasıl öğretileceğini tartıştık. Prens Faysal, bana Amerika’ya gelip İslam’ı düzgün bir şekilde öğretecek imamlar vereceğini vadetti.’… Malcolm, biraz daldı. Sonra kalktı ve tekrar banyoya gitti. Daha fazlasını duymak için onu takip ettim..” Malcolm X’e vaad edilen burslar aracılığıyla Amerika Birleşik Devletleri’nde kurumsal selefi düşüncenin serüvenini ele alan bu eser; selefî söylem ve Batı kültürünün etkileşime girdiği pek çok yan başlıkları içermektedir.