Yaşam biçimimiz, geleneklerimiz, inançlarımız her şeyimiz değişti.
İtalo Calvino Amerika Dersleri adlı kitabının bir bölümünü hızlılık üzerine ayırmıştı. Yirmi birinci yüzyılın hız çağı olacağı kehanetini yaparken de çok haklıydı. Oysa yavaşlamak gerektiğini bize anımsatan çok farklı öğretiler var.
“Kabul edelim evrensel aldatma ve ikiyüzlülük çağında yaşıyoruz, gezegenimize sadık kalan bireylerin sayısı artıyorsa da bu kitap “yavaşlamak isteyen” bireylerin var olduğunu bilmenin cesareti ile yazıldı…” diyor Ne
Tükendi
Gelince Haber VerYaşam biçimimiz, geleneklerimiz, inançlarımız her şeyimiz değişti.
İtalo Calvino Amerika Dersleri adlı kitabının bir bölümünü hızlılık üzerine ayırmıştı. Yirmi birinci yüzyılın hız çağı olacağı kehanetini yaparken de çok haklıydı. Oysa yavaşlamak gerektiğini bize anımsatan çok farklı öğretiler var.
“Kabul edelim evrensel aldatma ve ikiyüzlülük çağında yaşıyoruz, gezegenimize sadık kalan bireylerin sayısı artıyorsa da bu kitap “yavaşlamak isteyen” bireylerin var olduğunu bilmenin cesareti ile yazıldı…” diyor Nedim Atila.
İtalo Calvino ise makineleşme çağının, hızı ölçülebilir bir değer olarak kabul ettirdiğini buna karşın zihinsel hızın ölçülemez ve karşılaşmalara ya da yarışlara elvermez olduğunu söyler. Hızlı bir akıl yürütme ile düşünce ürünü daha yavaş bir akıl yürütmenin birbirinden mutlaka farkı olacaktır.
İşte hiç olmazsa bu nedenle durup düşünmek ve yavaşlamak gerek. Gülten Akın’ın dizelerinde dediği gibi “kimselerin vakti yok/durup ince şeyleri anlamaya” oysa bugün en çok gereksinim duyduğumuz olgu bence bu.