Yaşadığımız dünya hızla değişiyor. Bu değişim ve beraberinde getirdiği dönüşüm süreçler, iş ve yaşamı içine alan her alanda baş döndürücü bir hızla hayatımıza yön veriyor. Özellikle son yıllarda gündemimize giren yeni iletişim teknolojileri ve bunlarla birlikte gelen Endüstri 4.0, Nesnelerin İnterneti, Dijital Dönüşüm vb. tanımlar ile belki de insanlık tarihinin en hızlı teknoloji ile bütünleşen değişim ve dönüşüm sürecini yaşıyoruz. Bu süreç o kadar hızlı oluyor ki, herhangi bir konuda gelişmeyi fark etmek, anlamak, fikir sahibi olmak ve sonrasında uygulamak ve/veya kullanmak için
Tükendi
Gelince Haber VerYaşadığımız dünya hızla değişiyor. Bu değişim ve beraberinde getirdiği dönüşüm süreçler, iş ve yaşamı içine alan her alanda baş döndürücü bir hızla hayatımıza yön veriyor. Özellikle son yıllarda gündemimize giren yeni iletişim teknolojileri ve bunlarla birlikte gelen Endüstri 4.0, Nesnelerin İnterneti, Dijital Dönüşüm vb. tanımlar ile belki de insanlık tarihinin en hızlı teknoloji ile bütünleşen değişim ve dönüşüm sürecini yaşıyoruz. Bu süreç o kadar hızlı oluyor ki, herhangi bir konuda gelişmeyi fark etmek, anlamak, fikir sahibi olmak ve sonrasında uygulamak ve/veya kullanmak için geçen sürede daha da yenisi ve gelişmişi gündeme geliveriyor.
Tabi ki her şeyi bilmek, anlamak, uygulamak ve kullanmak çok kolay değil, buna yetişebilmek de öyle. Önemli olan bir husus var ki bu süreç sadece uyguladığımız ve kullandığımız teknolojiler ile sınırlı kalmıyor. Dahası beraberinde iş yaşamı, ilişkilerle sosyal ve toplumsal düzeni de
derinden etkiliyor.
Son yıllara kadar özellikle dijital dönüşüm süreçleri üretim ve iş akışını odaklayarak verimlilik ve insan faktörünü ve bunun getirdiği olumsuzlukları ortadan kaldırarak verimli ve karlı iş platformlarını hedefledi. Büyük ölçüde bunda da başarılı olundu.
Bütün bunların üzerine 2019 yılı sonunda başlayan Covit19 salgını ve devamında yaşanan pandemi süreci, değişen dünyanın zaten alışmakta zorlandığı hıza başka bir katman daha ekledi. Her şey alt üst oldu. Yaşam şekilleri, sosyal iletişim, toplumsal etkiler, günlük yaşamı etkileyen hatta günlük ihtiyaçların yeterince karşılanmasını zorlayan kısıtlamalar ve daha birçoğu. Bunların sonucunda oluşan ve belli bir düzen içinde süregelen tedarik zinciri ve üretim süreçlerinde yaşanan bıçakla keser gibi net kesintiler ve aksaklıklar ile baş etmek zorunda kalındı. Bunun getirdiği arz ve talep dengesinin hiç yaşanmamış belirsizlikler ile bizleri baş başa bırakıverdi.
İşte bizce tam da bu noktada zaten temelde odaklanılması gereken önemli bir konunun ne kadar da hayati bir değer taşıdığı bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Bir işi yapmak için kullandığınız ve uyguladığınız teknolojiler kadar önemli ve değerli olan bu iş için nasıl bir İş Modeli tasarladığınız ve gerçekleştirdiğinizdir.
Bu kitap içinde ele alınan konular tam olarak bu bakış açısı ile ele alındı. Sn. Gürcan Banger tarafından bugüne kadar yayınlanan "Endüstri 4.0" ve bunu destekleyen üç ayrı kitap bu süreçler için gerek şartları tanımlamaya çalıştı. Bunlar gerekli ancak yeterli olması için doğru İş Modelleri şart görünüyor.