Yorum Yap
GÜR BİR SESTİR YENİDEN SESİMİZ! DAMLAYA DAMLAYA…
İlk olarak 1967 yılında çıkmış, çok değerli edebiyatçılara yer vermiş bir dergi: Sesimiz. Bu sayıyla birlikte yeniden yaşamaya başlıyor, diriliyor da denebilir. Gür bir sestir bu. Suya ilk dokunan damlanın çıkardığı ‘şıp’ sesinin sessizlikte beynimize çekiç gibi vurması kadar güçlü. Düşünceye çağıran bir ses… Uyuyanı uyandıran, kulak vereni bir daha uyutmayan. Aydınlığa inanmış, adanmış bir ses… Damlaya damlaya: Yeniden Sesimiz.
Neyin, nerede ve nasıl yaşandığını takip eden, dünyanın s&uu
Tükendi
Gelince Haber VerGÜR BİR SESTİR YENİDEN SESİMİZ! DAMLAYA DAMLAYA…
İlk olarak 1967 yılında çıkmış, çok değerli edebiyatçılara yer vermiş bir dergi: Sesimiz. Bu sayıyla birlikte yeniden yaşamaya başlıyor, diriliyor da denebilir. Gür bir sestir bu. Suya ilk dokunan damlanın çıkardığı ‘şıp’ sesinin sessizlikte beynimize çekiç gibi vurması kadar güçlü. Düşünceye çağıran bir ses… Uyuyanı uyandıran, kulak vereni bir daha uyutmayan. Aydınlığa inanmış, adanmış bir ses… Damlaya damlaya: Yeniden Sesimiz.
Neyin, nerede ve nasıl yaşandığını takip eden, dünyanın sürüklendiği uçurumu gören bir kitle var. Bu kitleye olan borcumuzun, iyi niyetimizin ve umudumuzun meyvesidir: Yeniden Sesimiz. Dileriz ki yürüyüşü uzun, varlığı daim olsun. Kaptanlar yerlerine! Damlaya damlaya göl olacak bu dergide yüzdürmeniz gereken gemileriniz var, yani kalemleriniz. Biz yelkenine üflüyoruz geminin ve “vira” diyoruz hepinize. Siz isterseniz araba, uçak diyebilir ve bir şoförün ya da pilotun yerine de koyabilirsiniz kendinizi.
İlk sayımızdaki giriş yazımızın son cümlesi şöyle olsun:
Çünkü biz her şeye aşkla dokunuyoruz.
Gelecek sayılarda görüşmek üzere!
