1974’te yayımlanan Yu¨ksek Pencereler, modern İngiliz şiirinin en sade ve en sarsıcı seslerinden biri olan Philip Larkin’in olgunluk dönemini gözler önu¨ne seriyor. Nu¨ktedanlığı karamsarlıkla harmanlayan Larkin, gu¨ndelik hayatın alelade yu¨zeylerinde çeşitli çatlaklar açarak, okuru kendi iç du¨nyasına yeniden bakmaya ve zamanın geçişini ilk kez görmeye davet ediyor.
Romantik söylemlerin yer almadığı bu şiirlerde; yalnızlık, geçmişe özlem, genişleyen şehirler ve yaş alan ruhların durağan hâlleri bulunuyor. Larkin’in yu¨ksek penceresinden baktığınızda, yer ve göğu¨n tonu çatlayarak değişiyor: Ne ta
Tükendi
Gelince Haber Ver1974’te yayımlanan Yüksek Pencereler, modern İngiliz şiirinin en sade ve en sarsıcı seslerinden biri olan Philip Larkin’in olgunluk dönemini gözler önüne seriyor. Nüktedanlığı karamsarlıkla harmanlayan Larkin, gündelik hayatın alelade yüzeylerinde çeşitli çatlaklar açarak, okuru kendi iç dünyasına yeniden bakmaya ve zamanın geçişini ilk kez görmeye davet ediyor.
Romantik söylemlerin yer almadığı bu şiirlerde; yalnızlık, geçmişe özlem, genişleyen şehirler ve yaş alan ruhların durağan hâlleri bulunuyor. Larkin’in yüksek penceresinden baktığınızda, yer ve göğün tonu çatlayarak değişiyor: Ne tam karanlık ne de aydınlık, sadece gerçek.